7 Kasım 2013 Perşembe

HOSBULDUK :) VE "CANDY YAPIMI"

Mehaba,

Uzun zaman oldu. Yaz bitti. Kis bitti ve hatta yil bitecek ben yokkum.
Aslinda bu sene gonlum buralara varamadi.
Benim buraya ait olmama inat, zorla kendine almaya calismakta, gelmemekte mevsimlerden kis buralara.
Iste boyle.
Ama malum okullar acildi, mesailer basladi, ocaklar yandi, utuler prizde hayat devam ediyor.





Bu arada "Candy" bildigin lolipop. Bizim tavsanin ev odevi , yaptik sekerlerimizi guzelce paketledik, yarin okula hopppp tezgahlara.
Yapimida kolay biiiii seyyyyymisssss, soyleki,
2 kahve fincani seker
1 kahve fincani su
1/8 cay kasigi crem tartar (  kasik ucuyla bir gidimcik koydum) limon suyu da olabilir.
orta ateste, malzemenin hepsini karistirin,sekeri  karistirarak eritin, kaynamaya baslayinca en yuksek ateste  10 dakika daha kaynatin.  Oldugunu anlamak icin bir bardak suya bir damla damlatin, eger icinde top sekilde kalirsa olmus demektir.
Daha sonra bes, on dakika sogumaya birakin . dikkat edin aninda sertlesiyor, ama olsun onemli degil tekrar atese alip eritebilirsiniz.  Kasik yardimiyla yagli kagit uzerinde sekil verin ve birde kurdan takdinizmi oldu demektir.
Bu arada su yerine reklendirmek icin meyvesuyu ( taze sikilmis ) kullanilablir.Valla super olur.
Ellerinizle hazirladiginiz, tertemiz sekerleri cocuklariniza  gonul rahatligiyla verebilirsiniz.
Masallah.

Artik kismetse birkac ay sonra gorusuruz.
Insallah..

Bundan sonra boyle, masallah , insallah, herdaimmmmmmmmmmmmm.

19 Haziran 2013 Çarşamba

Efe'm



Bugün tavşanımın doğumgünü seneler akıp gitti. 
O artık onbir oldu.
Ben melonkolik.
O daha hızlı geçsın dıyor zaman,
Ben zaman yavaşlasın,
O büyümek istiyor,
Ben beklemek...,

Iyı ki doğurmuşum ben bunu dıyorum , yüzüne her baktığımda.
sağlıklı olduğu herzamana şükrediyorum..
İyi ki doğurmuşum ben bunu diyorum, her elini tutduğumda,
Diyorum sıcacık, yüreği gibi..
İyi ki doğurmuşum ben bunu diyorum, yanağını her öptüğümde,
Diyorum " seni seviyorum"


Nice yaşlara benim yakışıklı oğlum..





Okul sunumu için kendileri, Yunan mitolojisinden  Aşil  oldu.
Ve kostüm hazırlanması gerekiyordu. Sevgili arkadaşımla birlikte ortaya bu kostüm çıktı.
Tekliflere açığız, biz bu işi cok sevdık ve yaparken de cok eğlendik.



Yine sıcak memleketlere göç zamanı yaklaştı. Bız kısmetse Temmuz bası geliyoruz guzel yurduma...
Herkese iyi TATİLLER:)

12 Haziran 2013 Çarşamba

MEDENİYET HALİ

Dün yine içim şişdi, daraldım, karardım...
Uğramak istemiyordum, bulaşmayayım diyordum ,ama dürttü gene ....

Cenevre Belediyesi bu sene bir karar almış.
Demiş ki: Parkların uğrak olmayan bazı bölgelerinin çimlerine dokunmayacağız. Onları özgür bırakacağız. Peki neden !!!!!börtüsünün, böceğinin yaşamalanlarını korumak, türlerini korumak adına...
Adamlar, çiçeğini, böceğini, topragını, hayvanını, suyunu, havasını ve önemlisi de insanı, herseyini koruyor ve kolluyor.Medeni olmak böyle bir sey bence. Hemen akla şu gelebilir, zenginler herseyi halletmişler , öyle bir sey değil dünyadaki en çok para kimde var, petrol zengini Arap ülkelerinde peki medeniler mi? Hayır....
Kadın meselesını halletmeyen bir toplum hiçbir zaman medeni olamaz.

 Kadının da bir ınsan olduğun,öğrendiğimizde değişecek herşey,
 Karşımızdakini dınlemeyı,  öğrendiğimizde değişecek herşey,
Büyüğe, küçüğe, doğaya saygıyı , öğrendiğimizde değişecek herşey,
Sevmeyi, öğrendiğimizde değişecek herşey,


Eeeeeee biraz gayret ! Kulak ver genclere ne diyorlar, öyle parmak sallayarak , hesap sorarak olmuyor. Git yanlarına , dinle onları, dinlemek en büyük erdemdir. Çözüm üret, kocaman kafalı adamların var , polisler yerine onlar gitsin.
Ama onlarında kocaman yürekleri var . Sanırım, seni korkutan da bu . Korkma!
Sevgiyle yapılandan zarar gelmez....


Sevgiler...


10 Haziran 2013 Pazartesi

GEZI PARKI



Bizler de " Gezi Parki Eylemi" ne buradan desteklerimizi gonderdik, gecen hafta..
Ama goruyorum ki gecen haftadan bu haftaya degisen hicbirsey yok.
Hala oteleme, bagirma, cagirma, halki ayirmaya devam..
Hedef aranmakta, suclu aranmakta, herzamanki gibi....
Donup bakilmamakta vicdanlara...

Gelecegimizi emanet ettigimiz genclerimiz, buyuklerinden daha sagduyulu davranmakta...
Hepside kocaman gonullere ve vicdanlara sahipler..



Uzun zamandir elim gitmiyor klavyenin tuslarina, canim cekmiyor ,suraya iki satir doktureyim,
Aslinda yazilmayi bekleyen Santiago de Compostela gezisi var. Ama bende is yok :(
Oglumun dogumgununde iki satir dokturup, huzurlarinizdan ayrilacagim .
Taaaaaaa ki eylule kadar...
Yani  " eylul de gel " turkusunu soyleyerek...

sevgiler....

3 Haziran 2013 Pazartesi

GEZİ PARKI ve KIRIK DiZ KAPAGI



Ey benim güzel yurdumun, vıcdansız polisi ;

Tamam ıyı hoş ! Emir aldın , sana kalabalığı dagıt dendı, güç kullan , insanları cobla, suratının orta yerıne bas biber gazını dediler. Sen de emir dedin yaptın öyle mi? Valla bravo ! Çok güçlüsün! Valla bravo!
 Yazıklar olsun sana!! hiç vicdanın yok mu ? karşındaki bir can.... Bu nasıl acımasızlık... Neye vuruyorsun? Nasıl bır öfke  ? Nasıl bır hırs bu !!!!!!!!!

Her türlü özgürlüğümüz elimizden alınıyor, uyan eyyyyy millet!! kafamıza kırsalar, dizimizi kırsalar , vazgeçmek yok , yola devam!  ..

 Dün sevgili Zeynep ve eşi Elbruz yani canlarımız (halamız, eniştemiz) Gezı Parkı gösterilerinde , acımasızca polisimiz (canımızı emanet ettığimiz kolluk güçlerimiz) tarafından hunharca dövüldüler.
Sonuç kırık bir diz kapağı, bir ay rapor ve alçı...

Onlar ve diğer kardeşlerimize cok geçmiş olsun. Biz gurbetteki kardeşleride yanlarındayız ve tam destekteyız.

Özgür bir Türkiye için..

Sevgiler...

1 Mayıs 2013 Çarşamba

EGLENCE VE GURUR

Canım oğlum yakinda 11 olacak.
Ilk 23 Nisan kutlamasi.
23 Nisanin ne olduğunu ancak bu sene bırazcık anlayabıldi. Bizim  ayıbımız..
Bu sene, yenı başladığı okulunda, haftada bir gün , iki saat Türkçeve Turk Kulturu dersi aliyor.
Ikna edip gondermemiz zor oldu. Kacilmaz sonuc teslim oldu ve dersleri almaya basladi.
Öğretmenimiz, burada diğer okullarda bulunan sınıflarla beraber 23 Nisan kutlaması düzenledi.
Pek de iyi etti.
Oğlumun şiir okuduğunu, sözlerinden hiçbir şey anlamadığı milli marşımızı söylediğini görmek bize de kısmet oldu..
O Atatürk şiiri okudu. Ben ağladım.
Hep beraber İstiklal Marşını okuduk. Ben yıne ağladım...
Uzun zamandır yaşamadığım , duygu seline kapıldım, gittim..
Gurbette böyle anlamlı günleri kutlamak daha anlamlı oluyormus.
Milli ve dini bayramlar, buralara göç etmeden önce , benim için sadece tatil demekti. İş hayatının hengâmesi içinde....Belki o zaman , o sekil olmasi dogruydu yada yanlisti. Belki de yas icabiydi olan ,
Simdiki zaman da ise,
Sanırım anlamlarını anca buldu.





Efe icin eglence, bizim icin gurur dolu bir gun oldu..
Emegi gecen herkese , ozellikle ogretmenimize tesekkurler ve saygilar....


25 Nisan 2013 Perşembe

"'' Bildiklerini unut. ” diyor DOST.



Bu güne boyle buyuk lafla başlayalım dedim..
Diyen ne güzel demiş..
Herzaman uygulamada sıkıntı vardır ama biraz gayret !



'' Bildiklerini unut. ” diyor DOST.


Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla. ”
Zanlarını, yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et. Gıybet etme sakın,… bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker.
Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın.
Birini nekadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar.
Kainatın matemetiğidir.
Bir koyar, bir alır insan.
Bilmeden kendi hesabını dürer ” diyor DOST… ”
Hiçbir konuda emin olma ”
Kendini ayrıcalıklı sayma.
Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme.
Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.
Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir.
Herzaman başkalarından öğrenmeye açık ol.
En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma.
Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy.
Açık bir kapı bırak daima.
Ne kadar bilsen de hiçbirzaman yeterince bilemeyeceğini unutma.
Tevazudan şaşma.
Ancak ozaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden. ” diyor DOST…

Şems-i Tebrizi.___



Başarılar.....

19 Nisan 2013 Cuma

ROMA= AMOR

Sıra geldi güzeller güzeli Roma' ya......
Daha önce bahsetmiştim. Günübirlik bir geziydi. Konsepti , öğlen yemeğimizi orada yemek, cıvıltılı meydanlarında, güneşin sıcaklıgını yanaklarımızda hıssederek, kahvelerimizi höpürdetmekti. Nitekim, hepsini yaptık. Görülmesi gereken yerleri uzaktan selamladık, resımlerini çektik.
KIKO ' dan kozmetık alışverişimizi yaptık... Ooooooo daha ne olsun... 
Roma'da beni en çok etkıleyen Romalılar döneminden ( ki bizim ülkemizde zıyadesıyle mevcuttur, bu kalıntılar) kalanlardan daha çok , şehrin sıze sundugu sanatsal, çeşmeleri, heykelleri, daracık her sokağın ortasından çıkan meydanları. Hayran birakiyor kendine....
Sürpriz yumurta gıbı:) :) :) 
Şimdi ne göreceğiz diye merakla adımladık, hamur kokan sokaklarında....
İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulu, tersden okuduğunda AŞK olan sehir....


Sabahin ilk ışıkları.....
Kahvaltimizi yaptigimiz cafe..  Resim baba ve ogul,  Italyan erkeklerine ornek :)
 havada asili sarap sisesi..
 Her tarafta fistik agaclari....
 Ispanyol merdiveni..
 Ask cesmesi
 Oglen yemegini tavsiye uzerine kesfettik.. Mekani,  begendik. Yemekler, sinifta kaldi..
Mechul asker aniti...
Benim en sevdigim...Cicekli balkon,ve sokak lambasi ve eskiden kalmasi..
Gidilmesi sart ...Biz son bir saatimizi ayira bildik, sehrin obur yakasi.. kesinlikle ...ahanda burada tam da Roma`da oldugunuzu hissetiginiz yer.  Yemek, su, hersey % 50 daha ucuz , turist yogunlugu cok cok az......
 Dar sokaklar, motosikletler, tam bir film karesinin icine girmis gibi..
Zaten gezi boyun bu duyguya sikca kapildim...



Herkese guzel bir haftasonu dilerim....
Sevgiler....

15 Nisan 2013 Pazartesi

CINQUE TERRE


Italya`nin Liguria bolgesinde yer aliyor.Bes kucuk koyden olusan Cinque Terre bes toprak parcasi anlamina geliyor. Genevo `nin guneyinde Portofino`nun alt kisminda bulunmakta.
Cinque Terre diye navigasyonda ve harita da  arama yaptiginiza bulmaniz imkansiz.Ancak asagida isimlerini yazdigim koylerin isimleri ile bulmaniz mumkun.
Monterosso, Vernazza,Corniglia,Manarola,Riomaggiore isimli bu koylerin tamamina Cinque Terre deniyor.
Bu koyleri birbirine baglayan patika yollar mevcut . Her koyun arasi yuruyerek iki saat.
Bunun yani sira trenle de ulasimi saglayabilirsiniz. (kelle basi 25 euro) sure, bes dakika...
Unesco tarafindan dunya mirasi listesine alinmis ve ayrica milli park olarak  da koruma altinda.
Daglarin tepesine kurulu evler, zeytinlikler ve asma bahceleri ve kucuk plajlari ile muhtesem bir yer..
Asma bahselerinin goruntusu inanilmaz guzel.
Zira zor kosullarda yetistirildigi icin oldukca da pahali saraplari var.
Dik yokuslar ve merdivenler daracik sokaklar, balkonlarda serili camasirlar..
Doga inanilmaz yaman...Kayaliklar , acik deniz, ve ruzgar..
Gezerken hem cok seviyorsunuz , hem de bi o kadar korkuyorsunuz...
Kesinlikle gorulmesi gereken yerlerden.
Biz cok sevdik, deniz kokusunu icimize ve saclarimiza doldurduk...






Ve tatli son ....
Agriyan bacaklar, biiii dolu ani ve yuvaya donus ve yolun cokkkkk uzun gelmesi..
Bana her tatilde, giderken yol kisa, donerken cokkkk uzun gelir....
Herdaim ....
sevgiler...